Rönesans’ın çocuklarından...
İtalyan kuyumcu, heykelci ve yazar Cellini’nin babası mimar ve müzisyendi. Cellini kuyumcu olarak yetişti. Papalıktan ve çeşitli prenslerden aldığı siparişler heykele yönelmesine yol açtı. 16 yaşındayken katıldığı bir kavga nedeniyle Floransa’yı terketti, 1527’ye değin Siena’da yaşadı. 1527’de Roma’yı yağmalayan İspanyollara karşı kenti savunanlar arasında yer aldı. Sonra Mantua ve Floransa’da çalıştı. 1529’daki Floransa kuşatmasından kaçarak Roma’ya gitti, Papa VIII. Clemens’in koruyuculuğu altına girdi.
1537’de Fransa’ya giderek Kral I. François’in hizmetine girdi. Ancak bundan hoşnut kalmadı. Roma’ya dönerek Papa III.Paulus için çalışmaya başladı. Roma’nın İspanyollar tarafından yağmalanması sırasında Papalık mücevherlerini çalmış olmakla suçlanarak hapsedildi. Hapishaneden kaçmaya çalışırken ağır yaralandı. Fransız elçisinin arabuluculuğuyla serbest bırakıldı ve 1540’ta yine Fransa’ya gitti. 1545’te birdenbire Floransa’ya dönmesi, işlenmek üzere kendine verilen altın ve gümüşü kendi çıkarı için kullandığı kuşkusunu uyandırdı. Eşcinsel ilişkiler nedeniyle suçlanması, rahip olma girişimi, yaptığı gizli bir evlilik yaşamının son 20 yılında başından geçen olayların bazılarıdır.
Cellini, Floransa’nın geleneksel döküm sanatında, Raffaello’nun inceliği ile Michelangelo’nun anıtsallığını bütünleştirmeyi amaç edinmiştir. Raffaello’nun ölümünden sonra yaygınlaşan maniyerist eğilimler, Cellini’nin kadın figürlerinde özellikle vurgulanmış, biçimciliğe uzattığı gövde oranları ve genelde sanatında görülen izlenimcilik ve yetkinlik, maniyerist tutumunun belirtileridir. Karmaşık biçimli yapıtları, yüklendikleri alegorik anlamlar yüzünden, daha da zor anlaşılır hale gelirler. Cellini’nin üslubu, kuyumculuğundan gelen etkileri de yansıtır. Yapıtlarında çeşitli yüzeyler, farklı dokusal nitelikler taşır. Bu farklı dokudaki yüzeylerin yapıtın bütünü içinde yan yana getirilişi, çarpıcı bir etki yaratır.
Gururlu ve kavgacı kişiliği, teknik yeteneği, kuşkuculuğu, batıl inançları ve bencilliğiyle gününün tipik bir sanatçısı olan Cellini, ayrıca romantik sanatçı tipinin de ilk örneklerindendir.